2023’ün Şimdiye Kadarki En İyi Filmleri

IMDb’si:5.0

Hepimiz karanlıkta yalnız olmanın nasıl bir şey olduğunu biliyoruz. Skinnamarink, en ilkel korkuları, yalnız ve çaresiz olma hissini ve içinde bulunduğunuz durumu anlayamamayı konu alan deneysel bir korku filmi. Yönetmen Kyle Edward Ball, klasik olay örgüsünden ve karakterlerden kaçınarak, hem şaşırtmak hem de kaygı duygusunu daha doğru bir şekilde iletmek için her karakterin hayata nasıl baktığını tek tek ele almış. Filmde iki küçük çocuk, kendilerine zarar verecek bir varlıkla evlerinde mahsur kalırlar.

IMDb’si:5.4

Bilimsel kanıtlara rağmen, dinozorların bir zamanlar Dünya gezegeninde yaşadığını düşünmek biz insanlar için biraz zor. Ama o zamanlar, gezegenimiz şimdi olduğundan şaşırtıcı derecede farklı bir gezegendi. Scott Beck ve Bryan Woods’un eseri olan ’65’ sineması bu fikir etrafında inşa edilmiştir.

Filmde başka bir gezegenden gelen Mills ve Koa halkı 65 milyon yıl önce yaşıyordu. Bu, dünyaya geldiklerinde yırtıcı dinozorlarla uğraşmak zorunda oldukları anlamına gelir. Konusu itibari ile oldukça ilgi çekici bir filmdir.

IMDb’si:5.9

Serinin 11. filmi olan ‘Fast X’, Walker sonrası dönemde çekilen filmlerden sıyrılmayı başarıyor. Fasr X her zamanki gibi aksiyon sahneleriyle adından söz ettirmeyi başardı. Dominic Toretto ve geniş ailesinin başına gelenlere ve büyük patlamalara rağmen, Vin Diesel işine bağlı kalmaya devam ediyor.

IMDb’si:6.1  

M. Night Shyamalan, aralarında Christopher Nolan ve Jordan Peele’nin de bulunduğu rekorlar kırdıktan sonra en büyük film yapımcılarından biri oldu. Hayranlar kesinlikle orijinal kurguyu kullanmaya devam etmesini beklerken, Shyamalan gerçekten sevdiği bir benzetmeyi uyarlamak için bir istisna yaptığını söyledi.

Dünyayı kurtarma görevindeki bir grup genç, ücra bir kabinde genç bir kız ve iki babasıyla karşılaşıp onları kıyameti önlemek için içlerinden birini öldürmeye zorlayınca hikaye daha da karmaşık bir hal alıyor.

IMDb’si:6.1

Sakinler tatildeyken evli çift Alexander Skarsgård ve Cleopatra Coleman, Mia Goth ve Jalil Lespert’in oynadığı başka bir çiftle tanışır. İlk başta, çiftler birlikte takılmaya ve görünüşlerin tadını çıkarmaya başlar. Ancak bir trafik kazası geçirdiklerinde her şey değişir ve sinema gerçeği yavaş yavaş kendini gösterir. Görünüşe göre Li Tolqa halkı klon yaratmanın bir yolunu bulmuş.

IMDb’si:6.2

Son birkaç yılda, orta kuşak travmalarının insan üzerindeki etkisine dair birçok film çekildi. Ancak bu yıl vizyona giren ‘Monica’ muhtemelen bugüne kadarki en iyi hikayeye sahip bir film. Birçok kişinin konuşmaktan bile çekineceği konulara dikkat çekiyor. İş yerinde adaletsizlikle, parasızlıkla ve hastalıklarla mücadele etmek insanlara en çok ne yaptırabilir?

IMDb’si:6.2

Bir önceki serinin aksine filmin geçmişi 1970’lere kadar uzanıyor. Joel Edgerton, isimsiz bir şehirde güçlü bir leydinin malikanesinin titiz bekçisi olarak rol alıyor. Leydinin şımarık genç yeğenine (Quintessa Swindell) rehberlik etmekle görevlendirildiğinde, kendisinin ve ailesinin gizli geçmişi gün ışığına çıkar.

IMDb’si:6.4

Blumhouse şirketi, bu yeni sinematik ile bir sansasyon yarattı ve bize yıllardır en temiz yeni kaygı ikonumuzu verdi. Film, Greenlight sinemasının gişe rekorunu kırdı. ‘M3GAN’, asırlık katil bebek yazımının daha çağdaş bir versiyonu olarak yorumlanabilir.

IMDb’si:6.4

‘Sanctuary’, Sekreter sinemasından bu yana en seksi romantik komedilerden biri ve bunu sinemadaki cinsiyet rollerini tersine çevirerek başarıyor. Rebecca (Margaret Qualley), bir otel zincirinin varisi olan Hal’in (Christopher Abbott) sahibi olur. Hal, ilişkide başı çekmez ve bu sefer boyun eğen adamdır. Bu yüzden bu ilişkiyi bitirme zamanının geldiğini düşünür; Özel hayatında birilerine boyun eğerken, kamusal alanda işveren olamayacağını savunuyor.

IMDb’si:6.5

Jim Gaffigan en çok bir stand-up komedyeni olarak biliniyor olabilir, ancak yazar/yönetmen olarak da oldukça iyi bir iş çıkarmış gibi görünüyor. Film, bir zamanlar astronot olmayı uman ama sonunda çocuklara uzay ve bilimi öğreten bir bilim adamının hayatını anlatıyor. Karakterimiz, karısının ondan boşanmak istediğini öğrendiğinde kendisini orta yaş sendromunun eşiğinde bulur.

IMDb’si:6.5

Albert Serra’nın kendine özgü, anlatı karşıtı hikaye anlatımıyla şekillenen bu filmdeki olaylar biraz yavaş ilerliyor ve mesele de bu. De Roller’in servetini keşfettiği tesadüfi bir hikayeyi bir rüya mantığıyla ele alıyor.

Pasifleştirme aslında kaderleri yalnızca nükleer silahla bağlanmış insanların yaşamları üzerinden genel bir toplumsal eleştiri yapmakta ve yazarın iç kargaşasını anlatmaktadır.

IMDb’si:6.5

Kelly Reichardt, 21. yüzyılın en büyük Amerikan film yapımcılarından biridir ve personel sınıfından insanların hayatları hakkında, bizi duygusal açıdan güçlü ve keskin gerçeklikle etkileyen hikayeler yaratır. Bu kişilerle ilgili diğer birçok sinemanın aksine, onların sineması içinde bulunduğu durumdan çıkmak isteyen ve mücadele edenlerle ilgili değildir. Reichardt’ın filmleri, bu insanların çektikleri zorlukları anlıyor ama şimdiki hayatlarını yaşamak isteyen, hayatlarından memnun olan ve aşk, aile, arkadaşlar gibi kendi tutkularıyla meşgul olan insanları konu alıyor.

IMDb’si:6.5

Michael B. Jordan’ın ilk yönetmenlik denemesi olan Creed 3, 1950’ler klasiğidir. Orta-kadın rekabetine yol açan asırlık korkuları somutlaştıran, cinsiyetçiliğin hoş bir eleştirisi. İzlemenizi şiddetle tavsiye ederiz.

IMDb’si:6.5

Film yapımcısı Quentin Dupieux’un farklı bakış açısıyla birleştiğinde, bu film size farklı bir bakış açısı kazandıracağından emin olabilirsiniz. Bir grup sözde ‘tütün güçleri’ kendi yöntemleriyle dağılıyor; Liderleri, takım ruhunu yeniden inşa etmek ve dünyayı kurtarmak için pes etmeden önce bir haftalık bir inziva için bir araya gelmelerini önerir ve olur.

IMDb’si:6.6

‘The Artifice Girl’ü 2023 için mükemmel bir yapay zeka sineması yapan şey, artık hayatımızın tamamen içeride olması. Yapay zeka artık bildiğimiz üzere şirketlerin çalışanlarını daha fazla sömürmek için kullandıkları bir araç ve muhtemelen insanlık için büyük bir risk oluşturuyor. Peki ya bu değişirse ve yapay zeka daha da gelişip gerçek hassasiyet kazanırsa? Spekülatif bilim kurgu filmlerinden çok daha fazlasını göreceksiniz.

IMDb’si:6.6

Jimmy Fallon ve Queen Latifah’ın ‘Taksi’si, Marvel’in 2004’te ‘Fantastik Dörtlü’yü uyarlama girişimi ve filmografisindeki en son canlı aksiyon/CGI melezi ‘Tom & Jerry’ gibi filmlerle yönetmen Tim Story, en tatmin edici filmlerin yönetmeni olarak kabul ediliyor. Bu filmle bir ilke imza atarak komediden sıyrılıp ırkçılığı eleştiren hicivli bir film çıkardı.

IMDb’si:6.6

‘Scream 5’, travmalarını zırha dönüştürmek zorunda kalan bir kızı konu alıyor. Yönetmenler Tyler Gillett ve Matt Bettinelli-Olpin, Ghostface’in her zamankinden daha fazla göründüğü ve Woodsboro’nun ötesine taştığı ‘The Scream’ serisindeki son girişleriyle oldukça konuşuldu. Bu film de diğerleri kadar korkunç.

IMDb’si:6.6

‘Evil Dead Rise’ bir yeniden üretim projesine dayanıyor. Ancak yönetmen Lee Cronin erkeksi davrandı, senaryonun orijinalliğini değiştirdi ve tamamen yeni bir ortamda yeni bir dizi karakterle bir endişe duygusu aşıladı. Aslında sıradan hayatımızda vahim detayları fark ederiz.

IMDb’si:6.7

Son dönemde tanınan yıldızlardan biri olan Sydney Sweeney, yetenekleriyle eleştirmenlerden tam not alıyor. Yönetmen Tina Satter’ın ‘This Is a Room’ adlı oyunundan uyarlanan film, federal hapishanede beş yıl üç ay hapis cezasına çarptırılan eski NSA tercümanı Reality Leigh Winner’ın gerçek hayattaki öyküsüne dayanıyor.

IMDb’si:6.7

Priya Kansara, bu filmde bir Hollywood oyuncusu olmayı hayal eden İngiliz-Pakistanlı bir genç olan Ria Khan’ı canlandırıyor. Ablası Lena her zaman ressam olmayı hayal etmiştir ama bu hayalleri yeni bir ülkeye yerleşmenin gerçekleriyle karşılaşınca paramparça olur.

IMDb’si:6.8

Louis-Dreyfus, sinemada ilk romanını yazmaya çalışan bir anı yazarını oynuyor. Hastalarıyla ilişki kurmaya ve onlara yardım etmeye çalışan bir terapistle evli. Kendisini her zaman cesaretlendiren kocasından yazdığı bir şey hakkında tavsiye almaya giderken, arkadaşına romanının pek iyi olmadığını söylediğini duyar ve evliliğini sorgular.

IMDb’si:6.9

İkinci Dünya Savaşı’nın son günlerinde, kuzey Finlandiya’daki bir bölgeden geri çekilen yalnız bir madencinin yolları Nazilerle kesişir. Askerler altınlarını çalmaya karar verdiklerinde sıradan bir madenciye karışmadıklarını anlarlar.

IMDb’si:6.9

Ari Aster’ın ‘Beau is Afraid’ sineması, kıyamet sonrası panik atak geçiren bir kadının Freudyen kabusu olarak özetlenebilir. Terapi seansları bunun üstesinden gelmek için yeterli olacak mı? Endişeli bir rüyanın -yani bir kabusun- hissini gerçek anlamda yakalayabilmek için birçok farklı sinema tekniğinin denendiğini ve çekilmesi en zor sahnelerin bu rüya sahneleri olduğunu, yapımcı sinemanın gelirinin beklediğinin üzerinde olduğunu söyledi.

IMDb’si:6.9

Belgeselci Alice Diop, çok sayıda yönetmenin kapalı yüzlerinin ustalıkla ölçülmüş bu mahkeme salonu dramasında kurgu üretimini ilk kez sahneye taşıyor. Ayrıca 15 aylık çocuğunu suda boğduğunu itiraf eden Senegalli genç göçmen Laurence Coly’nin öyküsünü anlatarak bir toplumdaki kadınlığı ve ırkçılığı sert bir şekilde eleştiriyor.

IMDb’si:7.1

Bu gerilim filmi, tüm hikayesini bir bilgisayar ekranının sonunda olacak şekilde ayarladı, ancak aynı zamanda onu çok daha yaratıcı bir yeni düzeye taşımayı başardı. Film, kayıp kızını arayan şanssız bir baba ile annesini bulmak için elinden gelenin en iyisini yapan teknoloji meraklısı bir genç kızı konu alıyor.

IMDb’si:7.1

Andreas Malm’ın kitabından uyarlanan bu sinema, sizi fiziksel olarak rahatsız edebilecek kadar ağır sahneler içeriyor. Bu yüzden uyarı yapmadan geçemiyoruz. Hassas biriyseniz bu sinemayı izlemenizi tavsiye etmiyoruz.

Bir mekana geldiklerinde hepsi farklı geçmişlere sahip birkaç arkadaş olağanüstü bir personel ruhu sergiliyor. Görevleri bir petrol borusu sınırını havaya uçurmak. Herkesin boru hattını havaya uçurmak istemesinin farklı bir nedeni var, ancak yaklaşan iklim değişikliği kıyameti ile her şey için çok geç olabileceği duygusu birleşince ne olur? Sineması ‘eko-aktivizm’in örneklerinden biridir.

IMDb’si:7.1

Sinema tarihinin en büyük ikonlarından biri olan Katharine Hepburn çok ünlüydü ve nadiren röportaj verirdi. Dünyanın en büyük film yıldızlarından biri olurken, kişisel yaşamını olabildiğince gizli tuttu. Kariyeri boyunca dört Akademi Ödülü kazandı. Sinema, hayatını aile bireyleri ile yaptığı röportajlarla harmanlıyor ve oldukça keyifli bir şekilde ekranlara aktarıyor. Daha önce yayınlanmamış görüntüleri de sinemaya dahil oldu.

IMDb’si:7.1

İnsanlar genellikle bir Wes Anderson filmini biraz sıkıcı bulur. Ölü gözlerle neredeyse doğrudan merceğe bakan oyuncuları kaydetmenin anlamsız olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak Anderson’ın son filmi ‘Asteroid City’, yönetmenin neden bu çekim yöntemini seçtiğini bir kez daha kanıtlıyor. Amerika’nın güneyindeki küçük bir çöl kasabası, ülkenin dört bir yanından bir koleksiyon getiren 5.000 $’lık bir burs vermek üzere genç bir dehayı seçmek için yıllık Genç Yıldız Gözlemcileri Konvansiyonuna ev sahipliği yapıyor.

IMDb’si:7.2

Oscar adayı ‘Kıymıklardan Bir Ev’ belgeseli, konusu itibariyle ilk başta dayanılmaz derecede kasvetli geliyor. Ukraynalı bir yetimhanede kameralar ve kendini işine adamış küçük bir sosyal hizmet görevlisi grubuyla, savaş konusu tüm dehşeti ve gerçekliğiyle bizi rahatsız edecek ve vicdanımıza dokunacak şekilde işleniyor.

IMDb’si:7.2

Eileen, 2023’ün en uygun manevi gerilim filmi olmaya aday! Yönetmen William Oldroyd ve başrolde Thomasin McKenzie’nin yer aldığı Anne Hathaway, uyumlu bir şekilde kitabın senaryosuna sadık kaldı. Ottessa Moshfegh’in 2015 tarihli aynı adlı romanından uyarlanan sinema şimdiden tam not almayı başardı.

IMDb’si:7.2

Filmin yıldız oyuncuları Eliza Scanlen ve Lewis Pullman’ın ortasındaki kimya, sizi kameranın ötesinde bile hissettirmeyi başarıyor. Başka hiçbir rastgele sinema salonunda bu kimyayı bulmak mümkün olmayabilir. Ama ahlaki ikilemlerle dolu bir film. Muhafazakar bir ailenin 17 yaşındaki kızı ile ondan on yaş büyük bir papazın arasındaki ilgiyi anlatıyor. Bu taciz ve dini travma temalarının güzel bir eleştirisi.

IMDb’si:7.3

Arkadaşlarınızla Dungeons & Dragons oynamanın büyüsü neredeyse imkansız bir iştir, ancak sinemanın arkasındaki grup tam da bunu yapmayı başardı. Sinema, hem Forgotten Realms dünyasına hem de oyunun konusuna dair her şeyi mükemmel bir şekilde yakalamış. Fantastik severleri tatmin etmeye yetecek bir sinema.

IMDb’si:7.3

Rye Lane, Güney Londra bölgelerinde hayatın nasıl olduğunu en iyi anlatan sinemalardan biridir. Karakterler, ne kadar değişirlerse değişsinler sonsuza kadar birlikte olacaklarının farkına varırlar.

Richard Linklater’ın “Before” üçlemesi gibi “Rye Lane”, filmin bir günlük romantizm formatını bozuyor ve erkek karakterlerin hassas doğasını normalleştiriyor.

IMDb’si:7.3

Yönetmen Cristian Mungiu, Romanya Yeni Dalga hareketinin önde gelen öncülerinden biridir. Sinemada kişinin toplumsal tabakalar içindeki yerini belirleyen güç dinamiklerine içsel bir bakış açısı kazanırız. Yerel bir kırsal bölge olan Mungiu, kasaba halkını çevreleyen çok katmanlı ırkçılık ve yabancı düşmanlığını tüm gerçekliğiyle bize çarparak yansıtıyor.

IMDb’si:7.4

Blackberry, komedi alt türünde diğer tüm sinemaları geride bırakarak bu yıl ilginin çoğunu yakaladı. eleştirmenler; “Yönetmen Matthew Johnson’ın muhteşem Blackberry’sini göz ardı etmeyelim.” açıklamalarda bulundu. Film, 2000’lerin başında akıllı telefon pazarında devrim yaratan BlackBerry mobil cihazının hızlı yükselişini ve düşüşünü anlatıyor.

IMDb’si:7.4

“Bütün sanatlar arasında tiyatro en eşsiz olanıdır.” Bu gerçek tiyatro okulundan bahsederken ikiye, tiyatro kampından bahsederken üç katına çıkar. Tiyatro kampında olanlar elbette tiyatro kampında kalacaklar ama şu an değerli olan tek şey bu olacak. Bu sloganlarla çıkış yapan Molly Gordon ve Nick Lieberman’ın ‘Tiyatro Kampı’ sineması, aldatma, kendini beğenmişlik ve samimi duyguların karmaşasını çok güzel yakalamış.

IMDb’si:7.4

Bu filmi izledikten sonra, korku filmi hayranlarının her anını Danny Philippou ve Michael Philippou’nun bundan sonra ne yapacaklarını merak ederek geçirmedikleri bir gelecek hayal etmek zor. Film, rahatsız edici bir hikaye anlatmanın yanı sıra, bir topluluk terörizminin gerçekte ne kadar erişilebilir olduğunu ortaya koyuyor.

IMDb’si:7.5

Judy Blume’un çığır açan aynı adlı romanı, Margaret adlı 11 yaşındaki bir kızın çok sevilen hikayesini uyarlamaya can atan yönetmeninin sayesinde beyaz perdeye ulaştı. Sinemadan beklentilerin yüksek olduğunu bilen Kelly Fremon Craig, oyunculuğuyla film eleştirmenlerinden tam not almayı başardı. Sinema için yılın en uygun sinemalarından biri burası. Sinema, karakterlerin kimliklerini ve dertlerini empati ve olumlama ile birleştirerek size olumlu duygular yaşatır.

IMDb’si:7.5

Gerçek bir hikayeye dayanan bu sinematik, bir kurbanın hikayesini anlatıyor. Mizah ve gerilim filmin ortasında bir yerlerde. Matt Damon, Michael Jordan’ı dönüştürücü bir yetenek ve en önemlisi zor durumdaki ayakkabı şirketi için rakipsiz bir marka olarak gören basketbol yetenek avcısı Sonny Vaccaro rolünde son derece çekici. Bu, yıldızın ‘Marslı’dan bu yana en ilgi çekici performansı ve belki de daha da etkileyici olması, bizi nihai hedefi diğer tüm erkeklerden daha fazla iş satmak olan bir adama bağlamamızı sağlıyor.

IMDb’si:7.7

Doğduğunuz hayat ile olmak istediğiniz kişi arasındaki fark nedir sizce? İşte bu sorunun cevabı bu filmde aranıyor. İçe dönük ve varoluşçu bir bakış açısıyla çekilen bu sinema aslında yetiştirilme tarzımızın ne kadar değerli olduğunu kanıtlıyor.

IMDb’si:7.7

Dokuz yaşındaki İrlandalı kız Cáit (Catherine Clinch), ailesiyle uzaktan akraba olan kuzenlerinin yanına gönderilir. Eibhlín (Carrie Crowley) ve Seán Kinsella (Andrew Bennett) çabucak yeterince iyi anlaşırlar.

Keder, yoksulluk ve ailesinin ihmaliyle geçen bir hayatın sonucu olan sessizliği ve ölçülülüğü, aslında onun için bir hayatta kalma aracıdır. Tıpkı onun gibi, Kinsella’lar kederlerinin nedenini yüksek sesle söylemeye cesaret edemiyorlar, ancak seyirci Cáit gerçeği öğrenmeden çok önce anlıyor.

IMDb’si:7.7

En etkileyici uzun metrajlı filmlerden biri seçilen Joyland, yönetmen Saim Sadık’ın memleketi Pakistan’da konusu nedeniyle yasaklandı. Bununla birlikte, sinema, Güney Asya baskısı, trans bireylerin devam eden damgalanması ve klasik cinsiyet rollerine uymanın kültürel baskıları arasındaki kesişme noktasında inanılmaz derecede dokunaklı.

IMDb’si:7.9

John Wick, bu devam filminde her zamanki gibi şiddetli bir savaşla karşı karşıya. İlhamını Yunan mitolojisinden alan 4. sinemanın modülü başlı başına bir sanat eseri gibidir. Dövüş sahnesi oyuncularının ve dublör sanatçılarının kusursuz becerileri de göz ardı edilmemelidir. Keanu Reeves’in karakteri, Odyssey sırasında onun ölmesini isteyenlere alaşağı etmek için çok mücadele ediyor.

IMDb’si:8.1

Pek çok kişi, gişe rekorları kıran pek çok film yönettiği ve sitcom’ları çok ünlü olduğu için veya Parkinson Hastalığına karşı oldukça kamuoyuna duyurulan bir savaş verdiği için aktör Michael J. Fox’un hikayesini biliyor. Ancak ‘Still’ belgeselinde Fox’un hikayesi sinematik bir şekilde hayat buluyor ve size bilmediğiniz detayları anlatıyor.

IMDb’si:8.2

Süper kahraman filmlerinin azalan gişeleriyle ön plana çıktığı bu dönemde, Marvel evreninin devasa hayran kitlesi yine denklemleri değiştirmişe benziyor. Yönetmen James Gunn’ın filmleri, duygusal dürüstlükleri sayesinde her zaman Marvel’ın en çok izlenen dizileri olmuştur. Bunun nedeni ise karakterlerinin iç sıkıntılarını her zaman çok iyi işlemesidir. “Cilt 3”, Infinity Saga temasından neredeyse tamamen bağımsız olarak hayranlarını da şaşırttı.

IMDb’si:8.4

“Aşk acı vericidir.” Fikir bir basmakalıp olabilir, ancak bu onun doğru olmadığı anlamına gelmez. İlk yönetmenlik denemesinde Celine Song, aşkı daha önce ekranda nadiren görülen bir perspektiften ele alıyor. Nora ve Hae Sung, Güney Kore’de çocukluk arkadaşları olarak büyürler ve yaşlandıkça daha büyük bir şeye dönüşebilecek güçlü bir bağları vardır. Ancak Nora’nın ailesi Kanada’ya göç eder ve ikisi birbirleriyle olan bağlarını tamamen kaybeder. 12 yıl sonra ikili Facebook’ta yeniden buluşur ve aşk yeniden başlar.

IMDb’si:8.9

Miles Morales’i yeniden beyaz perdede seslendirme sanatçısı olarak görmemiz birkaç yılımızı aldı ve beklemeye değdi. “Across the Spider-Verse”, “Into the Spider-Verse” olaylarına dayanmaktadır. Tıpkı bir önceki filmde olduğu gibi izleyiciyi sadece Miles’ın değil Gwen’in yolculuğunu da taşıyan sesli ve görsel bir kaleydoskopla baş başa bırakıyor. Film, üçlemenin son bölümüdür.